Pazar, Aralık 30, 2007
Pazartesi, Aralık 24, 2007
Beş İnceliği Yücelt, Dört Kötülükten Kurtul !
Konfüçyus dedi ki;
Beş inceliği yücelt, dört kötülükten kurtul!
Öğrenci sordu:
Bu beş incelik nedir?
Konfüçyus yanıtladı:
1- İyi insanlar, müsrif olmadan eli açık olurlar,
2- Gocunmadan çalışkan olurlar,
3- Haris olmadan istek duyarlar,
4- Mağrur olmadan rahat davranırlar,
5- Ürkütücü olmadan saygın olurlar.
Öğrenci sordu:
Dört kötülük nedir?
Konfüçyus yanıtladı:
1- Nasihatsız infaz; bu, gaddarlıktır.
2- Öğretmeden başarıları ölçmek; bu, kabalıktır.
3- Yönetimde gevşek olup sınırları koymak; bu, kötü niyettir.
4- Başkalarının hakkını verirken cimri davranmak; bu, bürokrat olmaktır.
Çarşamba, Aralık 12, 2007
Salı, Kasım 27, 2007
Perşembe, Kasım 22, 2007
Bi yorum yollamak ister misiniz? :)
Eğer bana yorum yollamak istiyorsanız, resimlerin altında bulunan yorum butonuna basarak açılan pencereye yorumlarınızı yollayabilirsiniz. Yorumun altında diğer butonuna basarsanız adınızı altına yazabilirsiniz, isimsize basarsanız yorumunuz isimsiz yayınlanır. Siz nasıl isterseniz J
Salı, Kasım 20, 2007
Pazartesi, Kasım 19, 2007
Akıl Nedir?
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar :
- Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?
Doktor:
- Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık,
bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz.
- Siz ne yapardınız?
Adam:
- Ooo ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve
fincandan büyük.
- Hayır, der doktor. Normal bir insan küvetin tıpasını çeker.
Ders : Sadece bize sunulanlar dışında çözüm bulmaktır, akıl...
Çarşamba, Kasım 14, 2007
Yalandan da Olsa...
Belki durup dururken yanına gelince
Söylediklerimi anlamsız buldun
Oysa vakit yoktu ama sen haklıydın
Çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi
Yalandan da olsa ne güzel güldün o akşam bana..
Belki tanışmak zor iyi anlaşmak zor
Peki görüşmek çok mu kolaydı?
Çok kısa bir zamanda belki birazda zorla
Bence gayet iyide anlaştık
Yalandan da olsa ne güzel güldün o akşam bana
Yalandan da olsa ne güzel güldün o akşam bana...
Pazartesi, Kasım 12, 2007
Mutluluk Üzerine :)
Sizi tatlı kılacak kadar yeterli mutluluğunuz olsun, güçlü kılacak kadar acı deneyiminiz, insan kılacak kadar üzüntünüz ve sizi mutlu kılmaya yetecek kadar umudunuz olsun.
Daima kendinizi başkalarının ayakkabılarına koyun. Eğer ayaklarınız acıyorsa, o kişininkiler de acıyordur. En mutlu kişiler, herşeyin en iyisine sahip olanlar değildir, onlar karşılarına çıkan herşeyin değerini en iyi bilenlerdir.
Mutluluk; ağlayanlar, incinenler, araştırma yapanlar, ve çabalayanlar için vardır, çünkü böyle insanlar hayatlarına giren her insanın önemini takdir edenlerdir.
Kahkaha ruhun dansıdır.
Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır. Konfiçyüs
İyi geçirilmiş bir günün, mutlubir uyku getirmesi gibi; iyi yaşanmış bir hayat da mutlu bir ölüm getirir. Leonardo da Vinci (1452-1519)
Ayakkabılarım olmadığı icin üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar Balzac
Karamsar olmak zor değil. Zor olan, çılgın bir firtınadan sonra gökkuşağı gibi gülümseyebilmektir.
Benim mutluluğum şundan ileri geliyor: Sahip olduğum şeyler için seviniyor, Sahip olamadığım şeyler üzerinde düşünmüyorum.
Gülmek için mutluluğu beklersen tebessüm bile edemeden ölürsün.
Bol bol gülümse, hem maliyeti sıfırdır, hem de bedeline paha biçilmez...
Başarı istediğini elde etmek, mutluluk ise elde ettiğini sevmektir...
Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez. Bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurumun kenarındayken bile gülümseyeceksin.
Akılsız adam mutluluğu uzaklarda, akıllı ise o'nu ayaklarını altında arar...
Perşembe, Kasım 08, 2007
DERT AĞACI
Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı.
Arabasının patlayan lastiği onun işe bir saat geç gelmesine neden olmuş,
elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti.
Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu.
Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti. Eve doğru
yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her
iki eliyle dokundu.
Kapı açıldığında; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle
kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve eşine kocaman bir öpücük verdi.
Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde; ağacın yanından geçerken
merakım daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum. "O, benim
dert ağacım," dedi. "Elimde olmadan işimde bazı sorunlar çııyor, ama şundan
eminim ki o sorunlar evime, eşime ve çocuklarıma ait değil. Bunun için bu
sorunları her akşam eve girerken o ağaca asıyorum.
Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz?
Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum."
Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir.
Emerson
Çarşamba, Ekim 24, 2007
Cuma, Ekim 12, 2007
Pazartesi, Ekim 08, 2007
Cuma, Ekim 05, 2007
Perşembe, Ekim 04, 2007
Pembe Yalanlar
Bize söylenmiş ilk yalan
Adamı ebe eden bir oyunda
Fasulyeden oynayışımızdır…
Oysa bi bilsek ki bu daha ne ilk
Ne de son aldanışımızdır…
Sonra birden leylekler kardeşlerimizi
Kuşlar kabahatlerimizi dile getirir…
Soramayız bile "anne söyle"
"Söyle bu pembe yalanlar nedendir"
Büyüklerin bahanesi hep
Aklımızın ermeyişindendir
Ve bir gün bakarız ki
Zaten hayat koca bir oyun
Ne yaşımız ne aklımız ermekte
Ve her gün birileri yine
Her gün bir yerlerde birine
Pembe yalanlar söylemekte
Çarşamba, Ekim 03, 2007
Cuma, Eylül 28, 2007
KÜÇÜK MUTLULUKLAR
Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın
Küçük mutluluklar
Çıtır çıtır Pendik simitidir, çayın yanında
Aniden radyoda karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olan okul
Başarılı bir rejimin birinci günü
Sokakta sevebildiğin kedi
Yürüyen güvercinin kafası
Tenekedeki fesleğen
Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi
Geri gelen elektrik
Babanın hikayeleri
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet
Yeşil tişörtün, yatarken giydiğin
Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin
Elini sımsıkı tutan minik el
Dudağında ıslık yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk
Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların
Yalnız kalabilmek - dilediğinde
Kavuşabilmek - özlediğinde
.
.
.
.
.
.
.
.
.
(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;
kendi küçük mutluluklarını yazman,
bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)
Perşembe, Eylül 27, 2007
Sevgi ve Aşk
"İnsanlar, gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar... "
- Özdemir Asaf -
Çarşamba, Eylül 26, 2007
Perşembe, Eylül 20, 2007
Pazartesi, Eylül 03, 2007
Stres yönetimi
Profesör öğrencilerine stres yönetimi konusunda ders
veriyordu. Su dolu bir bardağı kaldırıp dinleyicilere sordu,
"Sizce bu su dolu bardağın ağırlığı ne kadardır?"
Cevaplar 20 gram ile 500 gram arasında oldu. Bunun üzerine
profesör şöyle dedi: "Gerçek ağırlık fark etmez. Bardağı
elinizde ne kadar süreyle tuttuğunuza göre değişir. Eğer bir
dakikalığına tutarsam, problem yok. Bir saatliğine tutarsam,
sağ kolumda bir ağrı oluşacaktır. Bir gün boyunca tutarsam,
ambulans çağırmak zorunda kalırsınız. Ağırlığı aynıdır ama ne
kadar uzun tutarsanız o kadar ağır gelir size." "Eğer
sıkıntılarımızı her zaman taşırsak, er ya da geç taşıyamaz
duruma geliriz, yükler gittikçe artarak daha ağır gelmeye
başlar. Yapmanız gereken bardağı yere bırakıp bir süre
dinlenmek ve daha sonra tekrar tutup kaldırmaktır." Yükümüzü
arada bırakmalı tekrar tazelenip dinlendikten sonra yolumuza
devam etmeliyiz. İşten eve döndüğünüzde, iş sıkıntınızı
dışarıda bırakın. Evinize taşımayın. Yarın tekrar alıp
taşıyabilirsiniz.
Çarşamba, Ağustos 29, 2007
Pazartesi, Ağustos 27, 2007
Pazar, Ağustos 26, 2007
Cuma, Ağustos 17, 2007
Cumartesi, Haziran 30, 2007
Salı, Haziran 26, 2007
Pazar, Haziran 17, 2007
Kaktüs
Pazartesi, Haziran 11, 2007
1 yılı devirdik, nice asırlara :)
Evlenme yıldönümümüz kutlu olsun. Yıllar bizi yaşlandırabilir ama sevgimizi asla. Nice yıllara birlikte...
Cuma, Haziran 08, 2007
Yeni İşyerim :)
Burası benim yeni iş yerim. İki hafta olmasına rağmen adapte oldum. Tabi bunda çalışma arkadaşlarımın yardımlarını göz ardı edemem.Çalışma arkadaşlarımla yoğun bir iş temposu içerisindeyiz. Hepsi çok iyiler, şimdilik bu kadar...